Ak?l ve Dü?ünceler

Ak?l ve Dü?ünceler

 

 

“´E?er akl?n?z? kullanabiliyorsan?z. O, do?unun da, bat?n?n da ve bunlar aras?nda olan her ?eyin de Rabbidir´ dedi, Hz.Musa” (?uara Suresi, 28).

Ak?l, insan için hayati önem ta??yan ve bir anlamda insan? insan yapan en önemli özelliklerden biridir. Ak?l, karar veren, seçim yapan, anlayan ve muhakeme eden organd?r. Derin dü?ünebilmek, incelikleri kavrayabilmek, hikmetli konu?abilmek, do?ruyu yanl??? birbirinden ay?rt edebilmek ak?l sayesinde mümkün olabilir. Dü?ünceler için ak?l bir süzgeç gibidir. Gerekli ve gereksiz olan? ay?rt eden, olumlu ve olumsuzlar? seçen bir süzgeç. Ku?kusuz bu özelliklerin önemini bugün dünya üzerinde bilmeyen yoktur. Ancak insanlar?n birço?unun bilmedikleri ya da gözden kaç?rd?klar? çok önemli bir gerçek vard?r: Zannedildi?i gibi her insan ak?ll? de?ildir. “Onlar?n ço?u ak?l erdirmez” (Maide Suresi, 103). Her insan do?u?tan belirli bir zekaya sahiptir. Ak?l belirli ?artlara ba?l? olarak olu?an özel bir yetenektir.

Dü?ünmek, insan?n en önemli özelliklerinden biridir. Ancak birçok insan bu özelli?ini gerçekten hikmetli ve fayda verecek bir konu yerine, kendine ve çevresine hiçbir yarar sa?lamayacak konular için kullan?r. Kimi zaman saatlerce hatta günlerce dü?ünür ama harcad??? uzun vaktin ard?ndan ortaya hiçbir sonuç ç?karamaz. Oysaki bir insan?n faydal? dü?ündü?ünü iddia edebilmesi için gördü?ü, duydu?u, alg?lad??? ya da akl?ndan geçirdi?i bilgileri yarar getirecek bir sonuca ba?lamas? gerekir. ??te ak?l sahibi insanlar?n farkl?l??? bu noktada kendini gösterir. Ak?ll? bir insan sadece dü?ünmü? olmak için de?il, sonuç elde edebilmek, fayda sa?layabilmek, do?ruyu bulabilmek ve güzel bir ?eyler üretebilmek için dü?ünür. Dü?ünece?i konular?ysa yine akl?yla belirler; hiçbir zaman kendisine vakit kaybettirecek, konulara dal?p, akl?n? bo? ?eylerle me?gul etmez. Zihin; dü?üncelerin ve duygular?n olu?tu?u yerdir. Zihne ki?ilikten ve d??ardan sürekli dü?ünce üretmeye yarayan girdiler gelir. Zihin 24 saat dü?ünce üretir. Dü?ünceler tohum gibidir. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Olumlu dü?ünceler olumlu eylemlere ve olumsuz dü?ünceler olumsuz eylemlere dönü?ür. Eylemler de al??kanl?klara dönü?ür.

 

Eylemler, beden arac?l??? ile söz, davran?? ve tutumlar ?eklinde ifade edilir. Her eylem ruhta bir iz b?rak?r. Bu izler derinle?tikçe, yani eylemler tekrarland?kça al??kanl?klar olu?maya ba?lar. ??te bu noktada ki?ilik dedi?imiz organ devreye girer. Al??kanl?klar; hat?ralar ve duygular olarak ki?ilikte olu?maya ba?lar. Bunlar da karakteristik özelliklerimizi olu?turur. Ve bu özellikler temelinde ki?ilikten zihne dü?ünceler gitmeye devam eder. Bu i?leyi? bir döngüye benzer. Sonsuz, hiç durmayan bir döngü. Bu döngüyü de?i?tirirsem, ruh da de?i?meye ba?lar… Ve ben de?i?irsem, dünya de?i?ir.. Dünyaya bak?? aç?m de?i?ir. Bendeki olumlu de?i?iklik ilk önce yak?n çevreme ve daha sonra ya?ad???m topluma yans?r… Olumlu bir ben… Olumlu bir dünya için ilk ad?m olacakt?r.

 

“Ak?l, iki önemli ve hay?rl? ?ey beraberce ortada oldu?u zaman, hangisinin daha hay?rl? oldu?unu ay?rt eden melekedir” ( ?mam Câfer-i Sâd?k).

 

Nazif Tunca

hendekli_54@hotmail.com

Publiziert in der Ayasofya 37, 2011