Said Nursi’nin gençlik a?k?

Said Nursi’nin gençlik a?k?

 

Bir zamanlar aziz dostum Mehmet Tanr?sever’in telkini ve te?viki ile bir Bediuzzaman‘?n roman?n? yazmay? dü?ünmü?tüm.

Ba?lang?çta hemen yazabilece?imi sanm??t?m. Fakat i? roman olunca meselenin hiç de dü?ündü?üm gibi olmad???n? gördüm.

Roman tabii ki s?radan bir biyografi de?ildi. O yüzden de günlerce normal bir romanda kurgulanabilecek bir çeli?kiyi bir mecazi a?k? arad?m. Mesela bir gençlik a?k? olsayd?, ne ilginç bir hikâye olurdu. Aylarca öyle romans? bir unsur arad?m.

Galiba o kalbi aray??lar?m sebebiyle olacak ki üstat rüyama bile girdi. Rüyamda bana “Said’i yaz” dedi. Ben de “üstad?m biraz dram ve be?eri zaaflar ar?yorum”. Tebessüm etti. “Var” dedi. Birincisi ilk defa geldi?im ?stanbul‚dan ayr?l???m, ikincisi de Ankara‚ya veda edi?im. ?kisinde de her insan gibi ben de meyus oldum üzüldüm, kederlendim ve a?lad?m”

Evet, Bediuzzaman ilk defa ?stanbul’a, do?uda bir üniversite açt?rmak için gelmi?ti. Ba??na gelmedik kalmam??t?. Önce t?marhane sonra hapis… Sona büyük bir inkisar ile ?stanbul’dan ayr?l??. Demek ki o ac?lar ona insani ac?lar ya?atm??t?.

Ankara ise daha büyük ac? ya?atm??t? ona. Milli Mücadeleyi, gerçek anlamda “Bat?ya bir ba? kald?r” sanm?? ve umutlanm??t?. Kendisi de o mücadeleye destek verdi?i için, Anakara’ya ça?r?lmas?n? memnuniyetle kabul etmi?ti. Gidip de meselenin hiç de kendisinin sand??? gibi olmad???n? görünce bu kere de “Eyvah ?slam elden gidecek, Kuran ma?lup olacak” diyerek derin bir kedere gömülmü? dünyay? ve ona ait her ?eyi arkaya atarak, Van’da ma?araya çekilmi?ti. Demek ki bu yenilgi de onda derin be?eri ac?lar yaratm??t?!

Sonunda roman? bu yenilgiler üzerine kurgulamak istedim ama bu kere de roman sanat?ndaki eksikli?im buna mani oldu. O çaba öylece kald?!

Ama çabalar?m bo?a gitmemi?ti. Benim dü?ündü?üm gibi bir ?ey olmasa da Bediuzzaman‘?n da bir a?k? oldu?unu ö?renmi?tim!

Medresetüzzehra!

Ben aylarca, ya?ad?klar?m?za benzer bir zaaf arad?m hayat?n?n içinde. Bir kad?n? sevmi? olmas?n?, bir k?za meyletmi? olmas?n?, bir hazz?n pe?ine dü?mü? olmas?n? arad?m. Bulamad?m.

Acaba bu hayat, ay?klanm?? bir kurgu muydu gerçek mi? Yani Bediuzzaman?n ya?am?nda da kurgu, gerçekli?in önüne mi geçmi?ti?

Bilemiyorum. Ama ben bulamad?m arad???m o romans? zaaf?. Zaman zaman Risale-i Nur ve ona hizmetler konusundaki titizleni?leri, asabile?meleri, talebelerini h?rpalamalar? d???nda haller bulamad?m. Bunlar da bir roman için yeter miydi, bilemiyorum.

Evet, bir a?k? vard? ama bizim bildi?imiz cinsten de?il. O Kur’an davas?n? a?k edinmi?ti. Onu dünyaya anlatmak, yüceli?ini tüm be?ere tasdik ettirmek!

??te o zaman derk etmi?tim Medresetüzzehra’n?n manas?n?, maksad?n, k?ymetini ve Bediuzzamaan?n ya?am? içindeki yerini. O anla??lmadan Medresetüzzehra projesinin hakikati de k?ymeti de bilinmez. Nitekim Nur talebeleri de bugüne kadar onu hakk?yla anlayamad?lar. Dünyan?n dört bir yan?n?  medreselerle, okullarla donatt?lar da üstad?n,  “55 y?ll?k gaye-i hayalim ve tam elli be? senedir Risâle-i Nur’un hakaik?na çal??t???m gibi ona da çal??m???m” (Emirda? Lahikas?) dedi?i “Van’da bir Medresetü’z-Zehra” açmay? ak?l edemediler.

Üstelik o medresenin nas?l in?a edilece?ini, kaynaklar?n?, hayat?n? idame etmesi için hangi parasal kaynaklar?n kullan?laca??n? dahi haber vermi? olmas?na ra?men…

Ben bunu, nurcular?n bir ay?b?, bir eksikli?i görüyordum. Birçok ?eyi ba?ard?lar evet, ama üstad?n 55 y?ll?k a?k?n?, hayalini, gayesini ihmal ettiler san?yordum. Belki de zaman? gelmemi?ti.

?imdi herkes ondan söz ediyor. Risale Akademi ve Risale haber elbirli?i yap?p Van Valili?i ile birlikte Bediuzzaman‘?n bu arzusunu masaya yat?r?yorlar. Akademisyenler ve konunun uzmanlar? ile “ne yapabiliriz, ne edebilir” diye bakacaklar. Demek ki zaman? yeni yeni geliyor…

12 -14 Ekim tarihlerinde Van’da yap?lacak Mederesetüzzehra Sempozyumu onun müjdesi olabilir. Çünkü o proeje ilk defa enine boyuna tart???lacak. ?n?allah akabinde de Van’da o medresenin tam da hayal edildi?i gibi in?as?na ba?lan?r.

O medrese için elini cebine atacak milyonlar oldu?unu biliyorum art?k. Demek ki vakti geldi. Onun davas?na sahip ç?kanlara eminim o da sahip ç?kacakt?r. Nitekim ta yüz y?l önce, bu çabalar? görmü?, bu maksatlarla Van’a gelenleri Mezar?ndan selamla?arak ‘henien leküm‘ demi?, adeta sempozyumun sahipli?ini üstlenmi?tir… ??te onun bu çabalar? sergileyeceklere yüz y?l önceden sesleni?i:

“Neden dünya herkes için terakki dünyas? olsun da yaln?z bizim için gerileme dünyas? olsun, öyle mi? ??te ben de sizinle konu?mayaca??m. ?u tarafa dönüyorum. Gelecekteki insanlarla konu?aca??m.

Ey üç yüz y?l sonra gelecek yüksek asr?n arkas?nda gizlenmi? ve sessizce Nur’un sözünü dinleyen ve gaybi ve gizli bak??lar?yla bizi izleyen Saidler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Tahirler, Yusuflar ve Ahmetler, vesaireler!… Sizlere ihtap ediyorum. Ba??n?z? kald?r?p beni do?rulay?n?z. Ve beni do?rulamak sizlere borç olsun. ?u ça?da?lar?m vars?n beni dinlemesinler. Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek gelece?inize uzanan telsiz telgrafla sizinle konu?uyorum. Ne yapay?m, ben acele edip k??ta geldim. Sizler cennet gibi bir baharda geleceksiniz. ?imdi ekilen nur tohumlar? sizin zemininizde çiçek açacaklar. Biz hizmetimizin ücreti olarak sizden ?unu bekliyoruz: Mazi k?tas?na geçmek için geldi?iniz zaman, mezar?m?za u?ray?n?z. O bahar hediyelerinden birkaç tanesini medresemin mezar ta?? denilen ve kemiklerimizi misafir eden ve Horhor topra??n?n kap?c?s? olan kalenin (Van Kalesini kast ediyor) ba??na tak?n?z. Kap?c?y? tenbih edece?iz. Geldi?inizde bizi ça??r?n?z. Mezar?m?zdan, “henien leküm” (ho? geldiniz) sedalar? i?iteceksiniz… Mamafih gelen misafirleri yüzlerinin ayd?nl???ndan hemen tan?yaca??z.

?u zaman?n memesinden bizimle birlikte süt emmeyen ve gözleri arkaya tak?lm??, maziye bakan ve hayalleri kendileri gibi hakikatsiz olarak dünyadan ayr?lm?? olan bu çocuklar, vars?nlar ?u kitab?n (Risale-i Nur’a da i?aret var) içinde yer alan gerçekleri hayal sans?nlar. Ama biliyor ve inan?yorum ki ?u kitapta yer alan hakikatler sizde gerçekle?ecektir.

Ey muhataplar?m, Ben çok ba??r?yorum. Çünkü 13. asr?n minaresinin ba??nda durmu?, görünürde medeni ama dine kar?? lakayt, fikren mazinin en derin derelerinde kalm?? olanlar? camiye ça??r?yorum.

Ey, hayat?n ruhu olan ?slamiyeti b?rakm??, iki ayakl? yürüyen mezarlar? and?ran bedbahtlar! Gelen neslin kap?s?nda durmay?n?z. Mezar sizi bekliyor. Onlar?n önlerinden çekiliniz ki, ?slam gerçe?ini yeryüzünde dalgaland?racak o yeni nesil gelsin.” (Munazarat)

Evet, Van, in?allah 12-14 Ekim tarihleri aras?nda “?slam gerçe?ini yeryüzünde dalgaland?racak nesillerin” nas?l in?a edilece?ini tart??acak bir sempozyuma ev sahipli?i yapacak. Dün ile Yar?n aras?ndaki ?u en kritik tarih sahnesinde yer alacak olanlar ne bahtiyar!

Mehmet Ali Bulut

mabulut@gmail.com

Publiziert in der Ayasofya 42, 2013